NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
ابْنُ
الْمُثَنَّى
حَدَّثَنَا
ابْنُ أَبِي
عَدِيٍّ عَنْ
سَعِيدٍ عَنْ
قَتَادَةَ
عَنْ
الْحَسَنِ
عَنْ
سَمُرَةَ بْنِ
جُنْدُبٍ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ كُلُّ
غُلَامٍ رَهِينَةٌ
بِعَقِيقَتِهِ
تُذْبَحُ
عَنْهُ يَوْمَ
سَابِعِهِ
وَيُحْلَقُ
وَيُسَمَّى
قَالَ
أَبُو دَاوُد
وَيُسَمَّى
أَصَحُّ كَذَا
قَالَ
سَلَّامُ
بْنُ أَبِي
مُطِيعٍ عَنْ
قَتَادَةَ
وَإِيَاسُ
ابْنُ
دَغْفَلٍ وَأَشْعَثُ
عَنْ الْحَسَنِ
قَالَ
وَيُسَمَّى
وَرَوَاهُ
أَشْعَثُ
عَنْ
الْحَسَنِ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
وَيُسَمَّى
Semura b. Cündüb'den
rivayet olunduğuna göre; Rasûlullah (S.A.V.) (şöyle) buyurmuştur:
"Her çocuk
(doğumunun) yedinci gününde kendisi için kesilecek akîka kurbanı karşılığında
(konulmuş) bir rehine (gibi)dir ve (akika kurbanı) kesildikten sonra (çocuğun
başı) traş edilir ve (kendisine) isim verilir."
Ebû Dâvûd der ki:
(Metinde geçen) "yüsemmâ = isim verilir" (rivayeti) çok sağlamdır.
Nitekim (bu kelimeyi) Sellam b. Ebi Muti, Katâde'den îyâs b. Dağfel ile Eş'âs
de el-Hasan(-i Basrî) 'den aynı şekilde (yüsemmâ diye) rivayet etti(ler.)
İzah:
bk. Ahmed b. Hanbel,
VI-381.
Musannif Ebû Davud'un,
hadisin sonuna ilâve ettiği acık-lamasında geçen esahh kelimesi, aslında ism-i
tafdiyl olmakla beraber, burada ism-i tafdiyl anlamında değil mübalağa
manasında kullanılmıştır. Musannifin bu kelimeyi ism-i tafdiyl manasında
kullandığı kabul edilirse, o zaman metinde geçen yüsemmâ rivayetinin bir önceki
hadiste geçen yüdemma rivayetinden daha sağlam olduğu manası çıkar ki bu,
Musannifin iki rivayeti mukayese ettiği ve bunlardan bir önceki rivayeti sahih,
mevzuumuzu teşkil eden hadisteki rivayeti ise daha sahih bulduğu anlamına
gelir. Oysa musannif bir önceki hadisin ta'likinde, orada geçen yüdemma
rivayetinin Hemmam'a ait bir hata olduğunu, bunda asla doğruluk payı bulunmadığını,
doğru olan rivayetin yüsemma şeklindeki rivayet olduğunu açıkça ifade etmişti.
İşte biz bu gerçeği göz önünde bulundurarak ta'likte geçen "esahh"
kelimesini "daha sahih" şeklinde değil de "çok sağlam"
şeklinde tercüme ettik.
Yine Musannifin
açıkladığına göre; bu kelimeyi Sellam b. Ebî Mutî ile Iyas b. Dağfel ve Eş'as
de "yüsemmâ" şeklinde rivayet etmişlerdir.